Kula bugün kara bir gün yaşadı. Henüz baba olmaya iki gün kala, Bayramşah köyünden bir evladımız şehit oldu. İlçe şehidine ağlarken, meydanlarda güreş davulları çaldı. Vatandaşın yüreğine dokunan bu tabloya itiraz edenler oldu. Olmalıydı da. Çünkü şehidin olduğu yerde hassasiyet beklemek, en doğal hakkımızdır.
Ne yazık ki, Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez bu haklı hassasiyetleri anlamak yerine, öfkesine yenildi. Sosyal medyada yazdığı sözler bir belediye başkanının değil, sokakta kavga eden birinin diliydi: “Dangalak”, “asalak”, “akılsız”… Sayın Başkan, bu kelimeler size mi yakıştı? Milletin oyuyla oturduğunuz koltuğun vakarına mı? Yoksa şehidin acısına mı? Siz bir şehrin belediye başkanısınız; mikrofonu elinize alıp hakaret etmek değil, acılı kalplere merhem olmak zorundasınız.
Güreş bizim ata sporumuzdur, davul er meydanının simgesidir, eyvallah. Ama hiçbir ata sporu, hiçbir gelenek şehidin aziz hatırasının önüne geçemez. Siz kalkıp şehidi, davulla yan yana koyuyorsunuz. Yiğitlikten söz ediyorsunuz. Oysa yiğitlik öfkeyle sağa sola hakaret savurmak değil; acının ortasında milletin duygusunu paylaşabilmektir. Kula bugün şehidini uğurlarken, siz hâlâ davulun sesini savunuyorsunuz. Soruyorum size: Şehidin annesinin, babasının, eşinin, doğmamış çocuğunun yüreğini incitmek pahasına davul çalmanın neresi yiğitliktir? Belediye başkanlığı makamı milleti kucaklama makamıdır. Ama siz o makamı, kendi öfkenizin kürsüsü haline getirdiniz. Vatandaşın en doğal tepkisine “asalak” diyemezsiniz. Eleştiriye tahammül edemeyen, şehidin acısını küçümseyen bir dil, millete hizmet edemez. Bugün kullandığınız sözler, sadece size değil, temsil ettiğiniz makama da gölge düşürmüştür. O davulun sesi yarın diner, er meydanı boşalır. Ama sizin ağzınızdan çıkan bu sözler, milletin hafızasında kalır.
Unutmayın: Şehitler siyasetin değil, milletin ortak değeridir. Ve bu millet, şehidine hakareti kabul etmediği gibi, şehit acısını küçümseyen bir başkanı da unutmaz.
YORUMLAR