Sağlık personellerine seminer
Reklam
Reklam
  • Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Sağlık personellerine seminer

Manisa’nın Kula ilçesinde İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Kula Devlet Hastanesi Başhekimliği iş birliğiyle, sağlık personellerine hizmet içi eğitim düzenlendi.

20 Haziran 2019 - 10:30
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Manisa’nın Kula ilçesinde İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Kula Devlet Hastanesi Başhekimliği iş birliğiyle,  sağlık personellerine hizmet içi eğitim düzenlendi.

İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Kula Devlet Hastanesi Başhekimliği iş birliğiyle, sağlık personellerine Fenilketonüri (Topuk Kanı) ve Kızamık Hastalığı konularında seminer verildi. Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanı Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen seminerde, Kula Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları doktoru Uzman Dr. Olgay Bildik, Fenilketonüri (Topuk Kanı) ve Kızamık Hastalığı konularında sunum yaptı. Eğitime İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde bulunan aile hekimliği birimlerinde görev yapan hekim ve sağlık personelleri, sağlık evi personelleri, ilçe sağlık müdürlüğünde görev yapan sağlık çalışanları ve Kula Devlet Hastanesi sağlık çalışanları katıldı.

 

Seminerin ardından kızamık hastalığı ile ilgili bilgi veren İlçe Sağlık Müdürü Dr. Güldane Kaçar; “ Kızamık virüsün neden olduğu bir çocukluk çağı döküntülü hastalığıdır. Genellikle küçük çocuklarda yaygın olmakla birlikte aşılama yapılmayan veya daha önce kızamık geçirmemiş yetişkinlerde de görülebilir. 38°C’den yüksek ateş ve halsizlik, vücutta döküntü, kuru öksürük veya burun akıntısı, ışığa duyarlı, şişmiş ağrılı ve iltihaplı gözler (konjunktivit), yüksek ateşe bağlı konvülziyondan komaya kadar gidebilen bulgular yanında, yıllar sonra ortaya çıkan beyni sinir sistemini etkileyen SSPE Subakut Sklerozan Panensefalit) denilen geç bulguları da vardır. Kesin vaka ile temas öyküsü olan veya döküntünün başlamasından önceki 3 hafta içerisinde seyahat öyküsü olan veya aşısız veya yaşına göre eksik aşılı olan veya kümelenme gösteren olası kızamık/kızamıkçık vaka tanımına uyan vaka, sıcak vaka ise vakadan derhal serum, idrar ve boğaz sürüntüsü alınmalı ve numune nakli 24 saat içerisinde gerçekleşmelidir. Doğrulanmış en az bir kızamık vakasının bulunduğu durumlarda takip eden tüm şüpheli vakalar sıcak vaka olarak kabul edilmelidir.

Kızamık hastalığının nasıl bulaştığı konusunda da bilgiler veren Dr. Kaçar; “ Kızamık, solunum sisteminin viral bir enfeksiyondur ve çok bulaşıcı bir hastalıktır. Kızamık, enfekte olmuş mukus ve tükürük ile temas yoluyla yayılabilen çok bulaşıcı bir hastalıktır. Kızamık virüsü ile enfekte bir kişi, öksürdüğü veya hapşırdığı sırada enfeksiyonu havaya bırakabilir. Birkaç saat boyunca yüzeylerde yaşayabilen kızamık virüsü yakın çevredeki herkesi etkileyebilir. Kızamık çok bulaşıcı bir hastalıktır. Çok bulaşışı bir hastalık olan kızamık, aynı oda içinde bulunan ve aşı olmayan 10 kişiden 9’una bulaşabilir. Kızamık olan bir kişi virüsü yaklaşık bir hafta boyunca başkalarına bulaştırabilir” dedi.

 

“AŞI SAĞLIKTIR”

Birçok hastalığın önlenmesinde aşının etkisi olduğunu ifade eden İlçe Sağlık Müdürü Dr. Güldane Kaçar; “ Kızamık ve diğer bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde yayılmasında aşı çok önemli bir korunma yöntemidir. Aşı reddi hem çocukların hem de toplumun sağlığı açısından önemli bir tehdittir. Aşı reddi yapanlar konusunda tutanak tutularak İl Sağlık Müdürlüğüne bildirim yapılmaktadır. Bebeklik çağı aşılama çalışmaları aile hekimleri tarafından yapılmakta, çocukluk çağı aşıları İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır. Aşı konusunda tüm vatandaşlarımız duyarlı olması ve ailelerin düzenli takip etmeleri toplum sağlığı ve çocuk sağlığı açısından çok önemlidir.  Unutmayalım ki aşılı çocuk sağlıklı çocuktur. Aşılamada, kızamık hastalığını geçirmeyen kişilere, bir yaşından sonra en az iki doz kızamık aşısı ile aşılanmamış olanlara kızamık içeren aşı uygulanmalıdır. Hastane kayıtlarında daha önce kızamığa karşı bağışıklık gösterilmiş olan kişilere aşı uygulanmasına gerek yoktur.” ifadelerini kullandı.

 

Fenilketonüri hastalığı ile ilgili de bilgi veren Dr. Kaçar; “ Toplum Taraması, dış görünüm olarak sağlam olan kişilere bazı testler, muayeneler veya diğer yöntemler uygulanarak hastalığa ait belirtilerin henüz tam ortaya çıkmadan yaklaşık olarak belirlenmesidir. Pozitif veya şüpheli pozitiflik veren durumlarda kesin tanı ve uygun tedavi için kişiler olanakları geniş hastanelere ve uzman hekimlere gönderilmelidir. Bir hastalığı tarama programına kapsamına alabilmek için; toplumda sık görülen ve önemli bir sorun olması, yenidoğan dönemindeki belirtilerinin az olması ve/veya klinik olarak atlanabilir olması, tanıda gecikmenin bebekte geri dönüşümsüz hasar yaratabilecek olması, erken tanı konulması halinde hastalığın seyrinde değişiklik yapılabilmesi yada tamamen tedavi edilebilmesi, basit ve güvenilir testler ile taranabiliyor olması; maliyet/yarar oranı çok yüksek olmayan hastalıklar olması gerekir.

Yenidoğan Tarama Programı, tüm dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde halk sağlığı programları içerisinde çok önemli yeri olan koruyucu sağlık hizmetidir. Dünyada yenidoğanlarda ilk tarama programı 1962 yılındaAmerika Birleşik Devletlerinde Massachusettseyaletinde Fenilketonüri için başlatılmıştır. Dünyada yenidoğan döneminde en sık taraması yapılan hastalıklar arasında Fenilketonüri, Konjenital Hipotiroidi, Biyotinidaz eksikliği, MSUD (Maple Syrup Urine Disease), Homosistinüri, Galaktozemi, Konjenital Adrenal Hiperplazi gibi metabolik ve endokrin hastalıklar yer almaktadır. Türkiye’de YenidoğanTaraması Bakanlığımızın sorumluluğunda üniversitelerin desteğiyle 1987 Fenilketonüri Tarama Programı ile başlatılmıştır. Ülkemiz için yenidoğan taramasında milat olan Ulusal Yenidoğan Tarama Programı ise 25 Aralık 2006 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılmıştır. 2008 Ekim ayı sonunda panele Biyotinidaz Eksikliği, 01 Ocak 2015 tarihinden itibaren de Kistik Fibrozis Hastalığı eklenmiştir.

Fenilketonüri kalıtsal metabolik bir hastalıktır.  Hastalıkta bir protein yapıtaşı olan fenilalanin metabolize edilemez, kanda birikir ve geriye dönüşümsüz beyin hasarı yaratır. Erken tanımlanıp tedavi edilmediği takdirde kaçınılmaz son ağır zihinsel geriliktir.  Ülkemiz hastalığın en sık izlendiği ülkelerdendir. Doğması beklenen bebek sayısı ile değerlendirildiğinde her yıl 150-200 yeni fenilketonüri vakasının topluma katılacağı hesaplanır. Çekinik genle taşınan bu hastalığın taşıyıcı sıklığı ülkemizde yüksektir. Her 100 kişiden dördünün bu hastalığı taşıyor olmasının yanı sıra,yüksek orandaki akraba evlilikleri (her 4 evlilikten 1’i)  hastalığın ülkemizde sıklıkla izlenmesinin nedenidir.

Ağır zihinsel geriliği olan fenilketonürili bireylerde nörolojik sorunlar, bazı davranış bozuklukları, dermatit şeklindeki cilt lezyonları yanı sıra vakaların sadece % 60’ında anne babaya göre açık saç-göz-ten rengi ile karakterize görünüm vardır. Hastalığın tanısının ardından çocuklar uygun diyetle sağlıklı bir hayat sürebilmektedir.

Yenidoğan Tarama Programı bebeklerin doğumlarından itibaren uygun şartlarda özel filtre kağıtları ile topuk kanı örneklerinin alınarak Yenidoğan Tarama Laboratuarlarına en kısa zamanda ulaştırması, bu bebeklerin tarama sonuçları internet ortamında açıklanır açıklanmaz sonuçları hastalık yönünden şüpheli çıkan bebekleri (Bilim Komisyonları tarafından hazırlanan akış şemaları uyarınca) ilgili kliniklere sevk etmek ve ilgili klinik tarafından verilen tanıları ve sonuçları takip etmek esasıyla yürütülmektedir. 2002 yılında taraması yapılan yenidoğan oranı % 59,2 iken, tarama oranlarımız artık  %97’lerin üstünde seyretmektedir. Tanı alan fenilketonürileri çocukların özel beslenme gereksinimi olan mamaları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca ek beslenme ürünleri (makarna, bisküvi v.b) için ailelere ödeme de yapılmaktadır. Ülkemizde her yıl 1 Haziran “Ulusal Fenilketonüri Günü” olarak kabul edilmiş olup bu günde konunun önemini anlatan bazı etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde tedavi edilmediğinde sonuçları son derece ağır olan bu hastalık için toplumsal duyarlılık oluşturulmaya çalışılmaktadır.

2 damla topuk kanı yeter. Doğumdan hemen sonra topuk kanı testi yaptırmayı ihmal etmeyin”dedi.

 

2019/06/2019-06-20-10-31-24.jpg
2019/06/2019-06-20-10-31-28.jpg
2019/06/2019-06-20-10-31-31.jpg

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Elektrikli bisiklet kamyona çarptı; 2 yaralı
Elektrikli bisiklet kamyona çarptı; 2 yaralı
CHP Manisa Milletvekilleri Başevirgen ve Bakırlıoğlu, Başkan Dönmez'i Ziyaret Etti
CHP Manisa Milletvekilleri Başevirgen ve Bakırlıoğlu, Başkan...