KELEŞOĞLU; “ PROFESÖR DOKTOR CELAL ŞENGÖR ÖZÜR DİLEMELİ”
Reklam
Reklam
  • Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

KELEŞOĞLU; “ PROFESÖR DOKTOR CELAL ŞENGÖR ÖZÜR DİLEMELİ”

Eski Kula Belediye Başkanı Muammer Keleşoğlu, geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında canlı yayına katılarak Kula ve Kula Jeoparkı ile ilgili ezici tabirlerle eleştiri yapan Prof. Dr. Celal Şengör’ün özür dilemesi gerektiğini ifade eden bir paylaşımda bulunarak yaptığı yorumlar ile Prof. Dr. Şengör’e ateş püskürdü.

13 Nisan 2017 - 09:44
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Eski Kula Belediye Başkanı Muammer Keleşoğlu, geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında canlı yayına katılarak Kula ve Kula Jeoparkı ile ilgili ezici tabirlerle eleştiri yapan Prof. Dr. Celal Şengör’ün özür dilemesi gerektiğini ifade eden bir paylaşımda bulunarak yaptığı yorumlar ile Prof. Dr. Şengör’e ateş püskürdü.

 

Sosyal medyada bir grupta Jeopark’ın ezici tabirler ile eleştiri yapılmasına yönelik yapılan bir paylaşıma yorum yapan Eski Kula Belediye Başkanı Muammer Keleşoğlu, bir televizyon kanalında Prof. Dr. Celal Şengör’ün Kula Jeoparkı hakkında ezici tabirler ile eleştiri yapmasına sert yanıtlar vererek Prof Dr. Şengör’ün Kula’ya ve Kula halkına bir özür borçlu olduğunu dile getiren paylaşımda bulundu.bir programda yapılan eleştirilerin ardından sert tepkiler alan Profesörün bugüne kadar Kula halkında bir özür dilemesini beklediğini ve özür gelmeyince böyle bir paylaşımda bulunduğunu ifade eden eski Kula Belediye Başkanı Muammer Keleşoğlu; “Sn.Prof.Dr.Celal Şengör'ün tv konuşmasını sonradan izledim ve acaba ne zaman özür dileyecek diye bekledim. Gelmeyince de bazı şeyler söylemem farz oldu. Değerli hoca mutlaka bütün dünyadaki benzeri yerleri,buralarda nelerin yapılması veya yapılmaması gerektiğini biliyor. Da eşsiz Kula oluşumu için ne yaptığını anlatmıyor. Örneğin bu konularda yol göstermiş mi,Kula'ya kaç defa gelmiş Kula'ya ne gibi yararlar getirmiş ?

En kolay şey tenkit etmek. Ancak tenkidin değeri olması için çözümünün de beraber bildirilmesi gerekir. Kula'daki oluşumun korunması ve tanıtımı için bir kısım çalışmalar yapılmış ve sonuçta dünyanın sayılı jeoparklarından biri olma sıfatı elde edilmiştir. Bu konuda çalışan yunanlı hocadan ve meslektaşı Erdal Gümüş'ten bahsederken onları küçümsemesi çok acı. Bu konuda düzenlenen çalıştaydan bahsederken fotoğraftakileri bilgisizlikle suçlaması çok garip. Çöp konusu için Altaylı,belediye ben çöpü nereye atacağım derse diyor,hoca çok yer var diyor ama çözümü açıklamıyor. Volkanik alanın ve konilerin gezilmesi için bu konudaki yetkililerin yaptığı projenin uygulaması sonucu ortaya çıkan yollar için hoca aklı evvellerin yaptığı yollar diyor. Altaylı peki bunlar olmazsa insanlar nasıl görecek diyor,hoca da çareyi hemen söylüyor : Buraların insanlara kapatılıp korunması lazım. Evet hocanın çözümü alanın korunması için insanlara kapatılması.

Hoca düşüncelerini kağıda dökmüş ve bunun ekrana getirilmesini istemiş ama kanal yönetimi bizi dava ederler deyip kabul etmemiş. Bunları hoca anlatıyor yani hakaretini itiraf ediyor.

Bu oluşumlar hocanın dediği gibi 1950-60'lara kadar değil 1984 yerel seçimlerine kadar mükemmel korunmuştur. O tarihlerde bir firma bu havzayı da kapsayan alanda pomza madeni arama ve işletme ruhsatını bakanlıktan almıştır. Tesadüfen yine o tarihlerde çimento fabrikaları buradaki volkanik tüflerin kimya ve fiziğinin çimento hammaddesi olmaya uygun olduğunu keşfetmişlerdir. Bunun üzerine hocaya göre mıcır ocağından ama bana göre volkanik tüf veya yerel ifade ile cüruf ocağından alınan malzemeler İzmir,Aydın,Denizli ve Afyon'daki fabrikalara şirket tarafından yıllarca satılmıştır. Bu olay 1989 yılına kadar devam etmiş ve Divlit'in silueti bu günkü halini almıştır. Demek ki üzerinden en az 25 yıl geçmiş. Acaba hoca bu durumu ilk kez mi görüyor.

Hocanın elindeki metinden okuyarak belirttiği suç duyurusu boşuna. Zira malzemenin alındığı tarihlerde o yasalar Kula'yı kapsamıyordu. Ayrıca olayın üzerinden en az 25 yıl geçtiği için zaman aşımına uğramış. “ ifadelerini kullandı.

 

KELEŞOĞLU; “ BİR İNSANIN PROFESÖR OLMASI BAŞKALARINI KÜÇÜMSEME VE HAKARET ETME YETKİSİNİ VERMEZ”

 

Keleşoğlu yorumunun devamında; “ Böyle bir hocadan bizim beklentimiz gördüğü aksaklıkları ve çözümlerini bir rapor haline getirip belediyeye göndermesi idi. Belki belirli bir süre içinde gönderir.

Bu konuda söyleyeceklerim çok ama uzatmak istemiyorum. Ancak son olarak söyleyeceğim şey: Bir insanın prof. olması,dünyaca ünlü olması,birçok ödüllerinin olması,ABD'de,birçok Avrupa ülkesinde,Rusya'da kürsülerinin olması,ateist olması başkalarını küçümseme ve hakaret etme yetkisini vermez herhalde. O zaman hocanın acilen hakaret ettiği milletvekillerinden,validen,kaymakamdan,belediye başkanından,nezaket gösterip geziye eşlik eden B. Şehir ve jeopark temsilcisi mimar Sn. Azmi Açıkdil'den,meslektaşı Yunanlı hocadan ve Erdal Gümüş'ten, çalıştaya katılanlardan, jeopark güzergah projesini ve tatbikatını yapanlardan ve Kula halkından özür dilemesi gerekir. Yani kısaca : Edep ya hu Saygılarımla.” İfadelerini kullandı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Kula'da 19 Mayıs kutlamaları
Kula'da 19 Mayıs kutlamaları
Kula CHP’den alternatif çelenk sunma töreni
Kula CHP’den alternatif çelenk sunma töreni