EKONOMİST YALÇIN, TÜRKİYE EKONOMİSİNİ DEĞERLENDİRDİ
Reklam
Reklam
  • Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

EKONOMİST YALÇIN, TÜRKİYE EKONOMİSİNİ DEĞERLENDİRDİ

YALÇIN; “AK PARTİ İKTİDARLIĞINDA EKONOMİ YÖNÜNDE ÇOK BÜYÜK KALKINMA YAKALADIK”

14 Eylül 2015 - 09:18 - Güncelleme: 14 Eylül 2015 - 12:44
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

26.dönem Ak Parti Manisa Milletvekili aday adayı Ekonomist Hikmet Oray Yalçın, bir dizi ziyaretlerde bulunmak için geldiği Kula’da gazetemize açıklamalarda bulundu. Yalçın Türkiye’nin ekonomisinin Dünya üzerindeki etkileri ve yeri hakkında bilgiler verdi.

 

25.dönemde de aday adayı olduğunu, 26.dönemde de vatandaşımıza hizmet etmek için yeniden aday adayı olduğunu ifade eden Ak Parti Manisa Milletvekili Aday Adayı Yalçın; “Benim öncelikle kendi hayatım için belirlediğim unsurlar var. Bunlardan en önemlisi üniversiteyi bitirdikten sonra kendimi iyi bir şekilde yetiştirip vatanıma ve milletime en iyi şekilde hizmet yapmaktır. Bunun neticesinde 15 yıldır özel sektörde üst düzeyde genel müdürlük yaptıktan sonra bulunduğum şirketten ayrıldım.  Kendim zaten ailecek yıllardır Manisa’da hayvancılık ile uğraşıyorum ve beynimin zekatını vermek için kamu hizmet vermek için siyasete başladım. 25.dönemde aday adayı oldum. Manisa’lılarla bütünleştik kendimizi tanıttık, yaptıklarımızı anlattık. Tabii ki biliyorsunuz siyaset uzun soluklu bir politika. Bunu sürdürülebilir kılmak lazım. Nasıl büyümeyi sürdürülebilir yapmak önemliyse siyasette de bu böyledir. Her zaman bir taş üzerine taş koyarak devam etmek gerekiyor. Bende doğal olarak 26.dönemde aday adaylığımı koydum.”dedi.

 

YALÇIN; “AK PARTİ İKTİDARLIĞINDA EKONOMİ YÖNÜNDE ÇOK BÜYÜK KALKINMA YAKALADIK”

 

Ak Parti’den aday adayı olmasının dışında ekonomist olduğunu ve Türkiye’nin ekonomik durumunu nasıl gördüğü hakkında bilgiler veren Yalçın; “Ben eğitim olarak ekonomi eğitim aldım. Mastır doktora yaptım bu alanda. Bu teorik eğitimlerin üzerine reel sektörde pratik olarak 15 yıldır üst düzeyde görev vermekteyim. Yaptığım iş olarak biz kuruşlarla mal sattığımız için en küçük aile bireyinden başlayıp büyüklere doğru tüketici kitlemiz vardır. Dolayısıyla her türlü analizlerden faydalanıp insanların duygu ve düşüncelerini, ekonomik durumlarını değerlendirip kararlar verip ürünler üretip satıyorduk. Türkiye ekonomisine gelince Ak Parti iktidarlığında son 12 senede ülkemiz çok güzel bir kalkınma yakaladı. Bunun da sürdürülebilir olması gerekiyor. Sürdürülebilir olması için de 12 yılda yaptıklarımızın üzerine daha değişik yöntemlerle daha büyük bir sanayileşme yapmamız gerekiyor. Bir yandan sanayimiz, bir yandan tarımımız bir yandan da turizmimiz. Bunları katma değerli hale getirmemiz gerekiyor. Katma değerli derken şöyle; Örneğin bir çileği, tarlada üretip kasada satmak mı daha iyidir yoksa onu kurutup jilet gibi kıyıp pastanede kullanılacak halde satmak mı daha iyidir. Ben sonuç şekilde açıklayayım. Bir çileğin kilosu tarlada 1 TL ise, kurutulup satıldıktan sonra 28 TL’dir. Yani çilek katma değer kazanmıştır. Arada devletimiz 4 kademe de vergi almıştır. Müstahsilin cebine daha çok para girmiştir. Üzümde de pamukta, mısırda da bu şekilde. Sanayi üretimlerine gelince yapılacak tabii çok şey var. Öncelikle ara mal üretiminde Türkiye hakikaten son 2 senede ciddi aşamalar kaydetti. Bundan sonra ana mal üretimlerine geçmemiz için yine güçlü bir iktidara ihtiyacımız var. Bakın, yabancı yatırımcılar ve yerli yatırımcılar şuna bakarlar. Bir ekonomi yönetimi var mı ? Güçlü ekonomi yönetimi var mı ? bunlar varsa paralarını ülkeye sokarlar. Son 3 aya bakalım neler oldu. Koalisyon kurulamadı. Tek başına bir iktidar gelemedi. Unun dışında 462 Milyon Dolar sermaye direk Türkiye’den direk çıkış yaptı. Bu borsadan yapılan çıkış. Doların geçen seneden günümüze yüzde 40 arttığını görüyoruz. Fakat bunun büyük bir oranı son üç aydaki orandır. Artmasının tek nedeni ise Türkiye’deki siyasi belirsizlik. Toplumumuzun bunu görmesi gerekiyor. Bir ekonomiyi yönetmek için önce kimin yöneteceğini belirlenmesi lazım. Ekonomiyi kimin yöneteceği belirli ise bunu göre politikalar oluşturulur, kısa orta ve uzun yatırımcılar buna göre hareket eder. Buna göre de kaklında sürdürülebilir hale gelir. Ekonomide önemli olan unsurlar bunlardır. Benim ekonomiye katkılarım uzun yılar yurt dışında bulunduğum için Rus coğrafyası, Amerika, orta doğu gibi ülkelerin ekonomik dinamiklerini biliyorum. Hem gelişmekte olan ülkelerin, Hem Türkiye’den gelişmiş olan ülkelerin hem de geri kalmış ülkelerin ekonomik durumlarını biliyorum. Onların ne tür politikalar ürettiğini biliyorum. Türkiye’nin de buna göre kendisini nasıl hizalaması gerektiğini hakkında da doğal olarak görüşlerim var. Yine ekonomik durum olarak da seçimlerde Ak Parti birinci parti kesinlikle geleceğini düşünüyorum. Halkımız zaten bunu gördü. Ardından da sürdürülebilir büyüme gelişir.” Dedi.

 

YALÇIN; “ BÜYÜMEK DEĞİL, BÜYÜKLÜĞÜ SÜRDÜRMEK ÖNEMLİ

 

Dünya ekonomisi ile Türkiye ekonomisi karşılaştırıldığına durumun nasıl olduğunu açıklayan Yalçın; “ Dünya ekonomisi içerisinde Türkiye’nin konumuna baktığımızda da, Rus coğrafyasına göre Türkiye nerededir. Hepsinin önündedir. Rusya’da ciddi bir ekonomik kriz var. Petrol fiyatları düştü. Yani Rus ekonomisi krizde. Ukrayna’nın, Gürcistan’ın durumu malum. Amerika’ya bakıyorsunuz son 3 yıldır gayrimenkul krizini atlatamadı. Finans sektörü çöktü, dünyanın en borçlu ülkesi, faiz arttırarak parasını geri çağırıyor. Diğer yandan Avrupa’ya bakıyorsunuz işsizlik oranları nerelere gelmiş. Yunanistan, Portekiz, İspanya, İzlanda, İtalya, Almanya ve Fransa’yla ayak uydurmaya çalışan bir Avrupa var. Türkiye’yi bu ülkelerle kıyasladığımız zaman durumumuz çok çok iyi. Fakat önemli olan, büyümek değil, büyüdükten sonra o büyümeyi sürdürülebilir kılmak. İktidarımız bunu yapmaya çalışıyordur araya seçim girdi. İnşallah bundan sonra bu devam edecektir. Ortadoğu ile kıyasladığınız zaman da Türkiye’nin durumu iyi. Biz ekonomi olarak, iş gücü olarak hem de beyin yapısı olarak çok güçlü bir ülkeyiz. Önemli olan bütün bu güçlerimizin doğru şekilde doğru yönde kullanmamız. Bunun içinde öncelikle tek başına bir iktidar gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

 

YALÇIN; “KULA EVLERİNİ TURİZMSEL YATIRIMLARA DÖNÜŞTÜRMEMİZ LAZIM”

 

Son olarak aday olarak gösterildiği takdirde 1 Kasım tarihinde yapılacak olan seçimlerde milletvekili olarak seçilirse Manisa’da ekonomi üzerinde yapacağı çalışmalar hakkında bilgiler veren Ak Parti Manisa Milletvekili Aday adayı Ekonomist Hikmet Oray Yalçın, Manisa’da en önemli ekonomi organın üzüm, Kula’da ise en önemli ekonomi organının kula evleri ve turizm olduğunu ifade etti. Yalçın; “ Manisa ekonomisi ile alakalı ben üç dört farklı açıklama yaptım. Bunlarla ilgili zaman zaman çeşitli yerlerde konuşmalarım da oldu. Öncelikle yıllardır üzümle ilgili sorunumuz var. Üzümün fiyatları müstahsilin istediği yerde değil. Üzüm yüzde 80 ihraç oluyor. Müstahsilden geçen sene 2800 liraya alınan üzüm, yurt dışında 8-9 bin liralara alıcı buluyor. Yani 3 katı. Bu müstahsilimize yansımıyor. Stoklamaya geçmek lazım, depolu lisansçılık yöntemine geçmek lazım. Okular için üzüm projesi çok iyi bir proje. Ben hep şöyle diyorum. Dünya’da arzı sınırlı olan talebi olan ürünlerin fiyatları her zaman yüksektir. Örneğin su insan için çok faydalıdır. Olmazsa hepimiz ölürüz. Ama fiyatı ucuz. Pırlanta insanlar için faydasız bir şey. Takı olmasının dışında. Yenmez içilmez ama fiyatı pahalı niye az bulunduğu için. Sultan üzümü de sadece Allah’ın bir vergisi olarak Manisa’mızda yetişiyor. İklim iyi giderse 350 bin ton mahsul alıyoruz. İklim kötü giderse, iklime göre bu ton değişiyor. Bu 350 bin tonun yüzde 80’i ihraç oluyor. Arta kalanın zaten büyük bir çoğunluğu alkol sektöründe değerlendiriliyor, bisküvi çikolata şirketleri alıyor. Hiç tüketimimiz yok. İç tüketimimizi arttırmamız lazım. İç tüketimimiz canlanırsa ki okul projesi buna bir ön ayak olacaktır ve stoklama yöntemine geçilirse fiyatı istediğimiz yerden başlatabiliriz. Üzümle ilgili düşüncelerim bunlar. Sanayi ile alakalı olarak sanayimizde özellikle sağlık turizmini yaymamız lazım. Kula’mız ile ilgili Kula evlerini turizmsel yatırımlara dönüştürmemiz lazım. Turizmin şöyle bir faydası var. Cari açığı kapatıyor tarım. Önemli olan da ihtiyaç olan cari açığı kapatması. Bunları yapmamız için jeotermal sağlık sektörüne önem vermemiz lazım. Manisa ekonomisinde tüketimi canlandırmamız lazım. Manisa’nın en güzel konumu ucuz bir şehir olması, İzmir gibi büyük bir şehre yakın olması artı sayfiye yerlerine olan yakınlığı. Bu avantajları çok iyi değerlendirmemiz lazım.” Diye konuştu.

4391132.jpg
5257782.jpg

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Kulalı
    9 yıl önce

    Valla tarım ve hayvancılığı iyi bilir Dediğimiz Mehdi Eker ülkede on yıla yakın bakanlık yaptı.Her türlü projeyi yapacak vakti boldu.Ancak onun zamanında Kurbanlık hayvan,buğday,Mısır hatta samanı dışarıdan ithal eder hale geldik.O gelmeden önce kendi mamullerimiz olan her şeyi dış ülkelerden aldık.Kimse de demedi kardeşim sen yıllardır bakansın samana kadar biz niye ithalat yapıyoruz sen biraz kenar da bekle diye.Sizin bildiğiniz ekonomi de tarım Bakanı'nın bildiği tarım ve Hayvancılık gibi ise bu memleketin gelecek on yıldaki vay halineki vay.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Kula’daki orman yangını kontrol altında
Kula’daki orman yangını kontrol altında
Emekli Öğretmen Şevket Akar’dan Yeni Roman
Emekli Öğretmen Şevket Akar’dan Yeni Roman