Kula Meslek Yüksek Okulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, Beden Dili dersi yarıyıl sonu sınavında semiyolojik analizler yaparak, kendileri ve seçtikleri bir kişiye ilişkin görüşlerini konu alan soru için, sınıfa “en sevdikleri objeler”le geldi.
Kredi kartından, oyuncak ayıya; kazanılan ilk maaşla alınan gömlekten, sürpriz bir şekilde hediye edilen anısına hürmeten kurutulmuş güle; özel bir önemi olan şemsiyeden çeşitli takılara kadar birbirinden oldukça farklı objeler seçen öğrenciler, sınıfta renkli görüntüler oluşturdu. Haftalar öncesinden kendilerine yapılan duyuru çerçevesinde, Kula dışında ikâmet eden öğrenciler, evlerinden sevdikleri eşyaları getirdi. Beden Dili dersi sınavına objeleriyle katılan öğrenciler, “davranışlar kadar, seçilen renkler, kıyafet tarzı, kullanılan her türlü objenin kişinin düşünce özellikle de duygu dünyasını yansıtığı”ndan hareketle, hem kendi, hem de seçtikleri bir kişinin iç dünyasına ilişkin ipuçları bulmaya ve bunları semiyolojik olarak yorumlayarak sınavda geçmek için çaba gösterdi.
Dersin öğretim elemanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün H. Kök, beden dilinin ile semiyoloji yani göstergebilimle yakından ilgili olduğuna dikkat çekerek, “Günlük kıyafetlerimizle, resmî bir törende kullandığımız takılarla, iş görüşmesine giderken tercih edilmesi gereken saç şekli ile okula giderken veya spor yaparken üzerimizdeki giysiler arasında oldukça belirgin farklar vardır. Kullanılan eşyalar, kişinin beden dilini de etkiler; öğrencilerimiz sınav için sevdikleri en az üç obje ile sınava geldi. Rahat bir konuşma ortamında, getirdikleri objelerin kendileri için taşıdıkları anlamı arkadaşlarına anlattı ve daha sonra sınav kâğıdına hem kendileri için objelerle ilgili duygularını aktardı, hem de seçtikleri bir kişinin iç dünyasına ilişkin tahminlerde, semiyolojik analizlerde bulundu. Dönemin sonunda yapılan bu uygulama, öğrenciler için yeni bir tecrübe kaynağı oluşturdu.” dedi.
Uygulamaya katılan öğrencilerden Hüseyin Ekiz: “İşyeri sahibiyim, dolayısıyla benim için kendi sahibi olduğum işyerinin kartviziti ve kredi kartlarım çok önemli.” Dedi Yeşim Çeküç ise “Şemsiyemi getirdim, anısı olduğu için çok özel ve değerli.” Betül Gezen ise “Oğlumun patikleri, ilk kravatı, hep gözüm gibi koruyorum.”
YORUMLAR