YUNUS EMRE KÜLLİYESİ İNŞAATI İÇİN PROTOKOL İMZALANIYOR

YUNUS EMRE KÜLLİYESİ İNŞAATI İÇİN PROTOKOL İMZALANIYOR

Türk halk şairlerinin tartışmasız öncüsü olan ve Türkü’ün İslam’a bakışını Türk Dilinin tüm sadelik ve güzelliğini ortaya koyan sevgiyi felfesefe haline getiren örnek bir insan Yunus Emre ve onun hocası Tabduk Emre tüm dünyaya mal olmuş büyük bir düşünür ve şairdir.

1990 yılında Emre Köyü İhtiyar Heyeti tarafından yatırım yapılması amacıyla Özel bir vakfa  devredilen , Emre Köyü 101 ada 2 parselde kayıtlı 4557 m2 Yunus Emre Mezarı, Tabduk Emre Türbesi  mahkeme kararı ile yeniden Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne  iade edildi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından kiralama bedeli karşılığında Yunus Emre Külliyesi inşaatı ve restorasyon çalışmaları için protokol imzalanıyor.

Başkan Aşkın özel bir vakfa  devredilen alanla  ilgili süreci şu şekilde açıkladı. “ Emre Köyü İhtiyar Heyeti tarafından alanda turizm yatırımı yapılması amacıyla  12.03.1990 tarih 14 karar sıralı olarak köy karar defterinde alınan karar doğrultusunda, Emre Köyü 101 ada 2 parselde kayıtlı 4557 m2 Yunus Emre Mezarı, Tabduk emre Türbesi  Köy Tüzel Kişiliğine aitken özel bir vakfa  bağlanılmasına karar verilmiştir. Bunun Haricinde yine Emre Köyü 112 ada 56 parselde kayıtlı 6989 m2 türbeye komşu olan çamlık alan yine köy tüzel kişiliğine aitken ihtiyar heyetinin aynı tarih ve karar numarası ile aynı  özel vakfa  bağışlanmak istenmiştir.  Köy İhtiyar Heyeti, Her yıl binlerce turistin Tabduk Emre ve Yunus Emre Türbesi’ni ziyaret etmiş olmasını  satış gerekçesi olarak sunarak  Türbeyi yaşatmak ve tanıtmak için ek binalar; tesisler yaptırma gayesi ile özel vakfa satış adı altında bağış yapılmasına karar vermiştir.  Köy İhtiyar Heyeti daha sonra   oy birliği ile muhtara satış yetkisi vermiş,   Daha sonra Tabduk Emre Türbesi, Yunus Emre Mezarı ve çevresinin (  12 dönüm) vakfa devredilmesi hakkında  köyde ikametgah eden 311 kişinden imza toplanmıştır.

 

ANIT OLARAK TESCİL YAPILIYOR

 

Vakfın  daha sonra  Emre Köyü 101 ada 2 parselde kayıtlı Tabduk Emre Türbesi ve Yunus Emre Mezarı’nın anıt olarak  tescil edilebilmesi için Kültür Bakanlığı İzmir 2 Nolu Anıtlar Kurulu’na başvuruda bulunduğunu ifade eden Aşkın,  Tabduk Emre Türbesi ve Yunus Emre Mezarı’nın 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarının Koruma Kanunun 7. Maddesini değiştiren 3386 sayılı kanunun 2. Maddesi uyarınca Anıt Eser olarak tescil edildiğini söyledi.

Başkanı Selim Aşkın, vakfın satın alma işleminin ardından tapuları satın alırken söz vermiş olduğu vaadlerin hiçbirine yerine getirmediği gibi taşınmazın köy tüzel kişiliğine ait değil de vakfa ait olması sebebiyle ilçe halkı ve  kurumlar tarafından alanda  gerekli olan düzenleme çalışmalarının yapılamadığını buna bağlı olarak da  Kültür hazinesinin yok olmasını engellemek  ve alanın çevre düzenlemesini yapmak  adına  alanın geri iade edilmesi için  mahkemeye başvurduklarını söyledi.

 

KÜLLİYE İNŞAATI İÇİN PROTOKOLLAR İMZALANIYOR

 

Kula’nın birçok medeniyete ev sahipliği yapmasının yanında İnanç Turizminde büyük yol aldığını ifade eden Başkan  Selim Aşkın,  her yıl on binlerce kişiyi ağırlayan Yunus Emre Ve Tabduk Emre Türbesinin çevre düzenlemesinin yapılabilmesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkan  bu hukuki engelden dolayı mahkemeye başvurduklarını açılan dava sonucunda alanın yeniden Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne  iade edildiğini söyledi. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından alanda yapılacak olan Yunus Emre Külliyesi inşaatı içinde tüm plan ve proje çalışmalarının tamamlandığını buna bağlı olarak da Carullah Bin Süleyman camii yanında yer alan 50 m2 alana sahip hamam  ile 30m2 alana sahip olan çeşme içinde 138 Bin TL karşılığında restorasyon çalışmalarının  başlayacağını dile getirdi.

Bu hukuki engelin aşılması noktasında kendilerine yardımcı olan Devlet Bakanımız ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a, Ak Parti MKYK üyesi  Ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi’ye, Manisa Valimiz Dr. Halil İbrahim Daşöz'e,  Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ve İzmir  Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne şükranlarını sunan Başkan  Selim Aşkın, 13. Düzenlenecek olan Kula Yunus Emre Şenliklerine  yüz binlerce Yunus Gönüllüsü’nü davet ettiklerini dile getirerek sözlerini şu şekilde bitirdi   “Bazen derviş olup karlı dağları aşan, bazen bir alperen olup Anadolu’nun birliği için beylik beylik dolaşan ve bazen de garipler, yoksullar, yetimler için Yüceler Yücesi Mevla’ya el açan bir garip derviştir Yunus. Yunus Buğday kaygısından kurtulup, himmet talebinde karar kılan, manevi mesafelerin yılmaz ve yorulmaz bir yolcusuydu. Yunus’un Aşkı Tabtuk’tu;  onun izinden gitti, kapısına 40 yıl odun taşıdı; ölürken de şeyhinin başucundan ayrılmadı” dedi.