OKULA YENİ BAŞLAYACAK ÇOCUĞU OLAN AİLELER DİKKAT!
OKULA YENİ BAŞLAYACAK ÇOCUĞU OLAN AİLELER DİKKAT!
Özel Salihli Hastanesi Uzman Psikolog Aile Danışmanı Ayçin Sarı, Okulların açılması çocuklar ve aileleri için zorlu bir süreç olmakla birlikte dikkatli davranışlar gerektiren hassas bir dönem olduğunu belirterek, ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Özel Salihli Hastanesi Uzman Psikolog Aile Danışmanı Sarı; “Bu süreçte gerek velilerin gerekse öğretmenlerin kafasına takılan en önemli sorulardan birisi okula başlayan çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğidir. Bunu belirleyen en önemli şey de çocuğun kendine has bu süreci nasıl geçirdiğidir. Çünkü her çocuk bu süreci farklı şekillerde yaşayabilir. Bazı çocuklar bir heyecan içerisinde koşarak sınıfa gidip ailesini bile görmezken, bazı çocuklar da anne veya babanın elini bırakmadan gider ve hatta okula yaklaştıkça huzursuz olma ve ağlama gibi kaygı belirten davranışlar gösterir. Bazıları için okula başlamak, daha çok “aileden ayrılmak” anlamına gelebilir. Tabi bu “ayrılma” sadece çocuğun ailesinden ayrılması değildir, ailenin de çocuktan ayrılmasıdır; bu çift taraflı bir süreçtir. Bu yüzden tam da bu noktada ailenin tutumu oldukça önemlidir. Okula başlayan çocuğun yanında bir de “çocuğu okula başlayan bir aile” yer almaktadır. Bazı ebeveynlerin çocuklarını okulda öğretmene teslim etme sırasında “benden kolay ayrılamaz” gibi ifadeler kullanırken, çocuklarının ellerini sımsıkı tuttuklarını görüyoruz. Bu da okula başlama sürecinin, yalnız çocuk tarafından değil aile tarafından da yaşandığını doğrulayan bir sahne niteliğindedir.Bu süreci her iki tarafında sorunsuz bir şekilde atlatmasını sağlayacak belli başlı yaklaşımlar vardır” dedi.
Bu yaklaşımları öneriler ise şöyle; Psikolog Sarı; “Yeni bir dönem de okula başlayacak olan çocuğunuza ortamı tanıma fırsat verilmelidir. Hatta öncesinde okulun ne olduğu konusunda çocuğun zihninde daha net bir resim oluşması adına, çocuğunuzla birlikte okulu önceden gezin. Bu gezinti sırasında, çocuğunuzun okulda yaşayacakları ile ilgili soracağı sorulara net, kısa ve anlaşılır cevaplar vermeniz ona iyi
gelecektir. Okulun ilk başlarında çocuğun yanında güvendiklerini bir yetişkinin olmasına öğretmen kontrolünde izin verilebilir. Okula gitmek istemeyen veya ara vermek isteyen çocuğa karşı gitmesi konusunda kararlı olmak gerekir. Ona, herkesin birsorumluluğu olduğunu, onun sorumluluğunun ise okula gitmek olduğunu belirtebilirsiniz. Kullanacağınız ifadelerin kısa, net ve kesin olması önem taşır. Ayrıca sözlerinizin ve davranışlarınızın tutarlı, kararlı olması da o denli önemlidir.
Çocuğu okula gitmeye ikna etme gibi belirli zaman aralığını kapsayan bu süreçte ödül mekanizmalarını kullanmakta faydalı ve geçerli bir yöntemdir. Çocuğu korkutan o bilinmeyen bir zaman ve mekana dahil olmasıdır. Bu konuda onu cesaretlendirmek çeşitli ödüller ile teşvik edebiliriz. Örneğin, “şimdi sınıfında öğretmenlerin ve arkadaşların ile zaman geçirirsen seni almaya geldiğim zaman beraber o sevdiğin parka gidebiliriz” gibi destekleyici ve motivasyon yükseltici girişimlerde bulunabiliriz” dedi. Yeni bir döneme ve yeni bir ortama girecek çocuğun duygularını anlamak gerekir. Açıklamalarına devam eden Psikolog Sarı; “Hiçbir şey yok, bak ne güzel oyuncaklar var” gibi cümleler yerine; yeni, bilinmeyen süreçle ilgili uyumda sıkıntı yaşayan çocuğa “kendisini nasıl hissettiğini, çocuğun aklından neler geçtiğini” sormak kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Sizde böylelikle onun duygu ve düşüncelerini anlayarak yaşadığı uyum sorununa destek vermiş olabilirsiniz.
Uyum sorunu dediğimiz durum zaman içerisinde çocuğun okula başlamasından bir süre sonra azalan bir sorundur;fakat çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bu nedenle karşılaştırma yapmak çocuğun özgüvenini olumsuz etkileyerek, süreci daha zor geçirmesine sebep olabilir. Eğer bu konuyla ilgili sorunlar 3 ile 4 hafta artarak devam ederse bir uzmandan destek almak faydalı olabilir. Bir de önemli olan şey sizin duygularınızdır. Unutmayın eğersizler rahat ve pozitifseniz ebeveyn ve çocuk arası olan güçlü kanal sayesinde bu çocuğa olumlu şekilde yansır ve çocuğun uyum sürecini kolaylaştırır.
Sonuç olarak okula başlama süreci bir çocuk açısından değerlendirildiğinde ciddi kaygı yaratabilecek bir olgudur. Bunun her çocukta bu şekilde ortaya çıkmaması demek, kaygı taşıyan çocukların normal olmayan şekilde davrandıklarını göstermez. Bu nedenle okula başlama sürecini her çocuğun kendi bireysel temposu ve karakterine göre analiz edip gerekli önergeleri uygulandığımız zaman olayın doğal seyri içerisinde git gide kaygı düşüren ve adaptasyonu destekleyen ivme elde etmiş oluruz” şeklinde konuştu.