Herkese pay var...


Uzun yazılarda hikmet var,

Okumaktan sıkılma, herkese pay var…

 

Saygıdeğer Kulalı hemşerilerim, sevgili okurlarım. 24 Haziran seçim süreci öncesi ve sonrasında siyasi partilerin çalışmalarını yakından takip ettiğimden dolayı, yerel gündemden biraz uzak kaldığımın farkına vardım.

Belirli bir süre gündemden uzak kalmamın, hayata geçirilen projeler ile ilgili olumlu ve olumsuz yönlerini görmemde daha faydalı oldu. Son günlerde Kulalı vatandaşlarımızın istihdamı için ilçemize oldukça faydalı olan tekstil fabrikasının, Kulalılar üzerinde yarattığı olumlu düşüncelerin yanı sıra, olumsuz düşüncelerde doğmuyor değil.

Yani, olumsuz düşünceler derken, bu fabrikanın Kula’ya kazandırılmasını istemeyenler değil. Bu fabrikanın Kula’ya kazandırılmasından sonra istihdam edilecek Kulalıların yanı sıra, işlerinin bozulduğunu ve daha da bozulacağını düşünen bir kitleden bahsetmek istiyorum.

 

Kula Belediyesi ile, Akar Tekstil arasında imzalanan protokol ile Kula’ya uzun yıllardır kazandırılması planlanan iş sahası adına önemli bir adım atıldı. Kula Belediyesi’nin bu gayretli çalışmasını yürekten tebrik ediyorum. Geçerli bir mesleği olmayıp ta, iş patronlarının yanında haftalık ücretlerle çalışıp, doğru düzgün sigortaları dahi yapılmadan aile geçindirmeye çalışan yüzlerce Kulalı vatandaşımız için bu proje bir hayli güzel oldu.

 

Fakat bir de bu tekstil fabrikasında işe başlayıp Kula’dan Alaşehir’e giden dayıbaşıların bir sürü yevmiyecisi bir anda işi bırakınca, gözlemlediğim kadarıyla işletmelere işçi götüren dayıbaşılar da hızlı bir çöküş yaşadı.

Tabii ki burada neden herkes işletmeleri bırakıp, tekstil fabrikasına akın etti diye suçlamıyorum. Ekmek parası sonuçta. Herkes geçimini sağlamak için daha iyi bir iş bulma gayretindeydi zaten. Ben de bu konuda düşüncemi yansıtıyorum sadece.

Bana kalacak olursa, fabrikada çalışmak için başvuran herkesi almak yerine, detaylı bir araştırma yapılıp veyahut ta kimseyi zarar sokmamak amacıyla bir önlem alınıp aşama aşama iş alımları yapılsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Alaşehir, Salihli gibi ilçelerde bulunan işletmelere işçi götürerek, hem kendisi kazanıp hem de Kulalı vatandaşlara para kazandırmak isteyen birkaç tanıdığım dayıbaşı var. Geçtiğimiz günlerde bir ortamda denk geldik. Ayak üstü ettiğimiz sohbet esnasında, bir arkadaşımdan duyduğum cümle birebir şuydu; “ Tekstil fabrikasının Kula’ya getirilerek yaklaşık bin kişiye istihdam sağlayacağını duyduğumda herkesten fazla ben sevindim. Kula’mızda bir iş sahası olması kadar güzel bir şey olamaz. Fakat üç beş gün geçtikten sonra yıllardır benimle birlikte işletmelerde giderek para kazanan bir çok işçim, işlerin hızlı olduğu yaz döneminin ortasında beni yarı yolda bıraktı. Yıllardır kendimden fazla işçilerimin hakkını savunduğum işletmelere karşı mahcup duruma düştüm. Keşke bir önlem alınsaydı.” diyordu.

Ben demiyorum bakın… bir kişi de değil…. İki de değil…. Bir çok kişiden duyduğum sözlerle bu düşüncelerimi aktarıyorum sizlere…

Benim net olarak söyleyebileceğim bir şey var, “Tekstil fabrikamız Kula’mıza hayırlı olsun, Akar Tekstil’den ve emeği geçenlerden Allah razı olsun”….

 

Tekstil fabrikası ile ilgili bir diğer konuya gelelim… bu konu da sadece bir iki kişiden duyduğum bir konu değil.. yüzlerce vatandaşımızın mağdur olduğu bir durum söz konusu.

Kula Belediyesi ile Akar Tekstil yöneticileri arasında imzalanan protokolün ardından başvurular yapıldı ve yüzlerce vatandaşımız başvuru yaptığının ertesi günü işe başladı. Tekrar tekrar söylüyorum, bu tekstil fabrikası sayesinde, Kula adına büyük bir mutluluk tablosunu görüyorum.

Fakat işe başlayan işçilerimiz her gün İzmir’e götürülüp getirilmesi yerine, yine Kula Belediyesinin girişimleri ile ilçe merkezinde bir yer ayarlanıp, bu işçilerin eğitimleri tamamlanasıya kadar ilçe merkezinde istihdam edilmeleri de oldukça mantıklı bir düşünceydi. Protokol imzalandı, ihale süreci başladı. Fakat bu fabrikanın tamamlanması da bardağa su doldurmak kadar kolay bir iş değil. İyi kötü ihale süreci tamamlanacak, inşaat çalışmaları başlanacak ve bin kişinin istihdam edileceği dev bir tekstil fabrikası kurulacak. Neresinden bakarsanız bakın, bir yıldan aşağıda tamamlanmayacak bir süreç. Kendimizi kandırmaya gerek yok.

Tabi bu süreç içerisinde işçilerin eğitimleri tamamlanması adına ilçe merkezinde ayarlanacak bir yer de güzel bir düşünce demiştim. Fakat bu yerin, Kula’ya kazandırılan yer altı katlı otoparkı olduğunu duyunca büyük bir hüzün yaşadım. Yıllar önce Kula’ya kazandırılan ve Manisa ilçeleri arasında gözde Kent Meydanlarından birine sahip olmamıza rağmen, bu otoparkı boşalttırıp fabrika eğitim merkezi haline dönüştürmek de birçok Kulalı vatandaşımızı mağdur bıraktı.

 

Bu konuda lafı uzatıp kısaltmadan bahsedeyim. Tekstil fabrikasında çalıştırılacak hemşerilerimiz için ilçe merkezinde yer ayarlanmasını oldukça mantıklı bulduğumu belirttim. Fakat bu yerin yer altı katlı otopark olması kadar saçma bir durum yok. Nedenini de kısa kısa anlatayım hemen…

Otopark aboneleri ne olacak ?

İlçemizin en güzel yerlerinden biri olan kent meydanında bulunan yer altı katlı otoparkın alt katı,

tekstil fabrikası eğitim merkezi haline getirildi. Peki bu durum gerçekleştirilirken, otoparka abone olan vatandaşlarımızın mağdur olma konusu göz önüne alındı mı ?

Bence alınmadı ki, bana onlarca telefon ve ihbar geldi…

Toplamda 70 abonesi bulunan katlı otoparkın, alt katı boşaltılarak fabrika çalışanlarına tahsis edilmesinin ardından, otoparkın tek bir katı kullanılabilir halde kaldı.

70 ABONE diyorum… peki otoparkın kullanılabilir tek katında kaç araçlık park yeri var ? merak etmeyin ben gittim üşenmeden saydım. Otoparkın mevcut kullanılabilir alanında sadece ve sadece 52 araçlık park yeri mevcut. 70 abonemiz var + günlük ihtiyaçlar için o otoparkı kullanan yüzlerce de vatandaşımız var…

Yetkililer bu konuyu göz önüne almamış ki, yaklaşık 120 araçlık park yeri mevcut olan otoparkı, 52 araçlık bir otopark haline çevirerek Kulalı araç sahiplerine yine bir izdiham yaşatacağı gözler önüne seriliyor….

ASTARI YÜZÜNDEN PAHALI…

Bu yazdıklarımın ardından tekstil fabrikasının Kula’ya gelmesini eleştiriyor, taraflı yazı yazıyor diye düşünecek olan vatandaşların olacağından eminim… çünkü öyle düşünenlerde bir taraf gözettiği için, kendilerine sorulan soruları ya da eleştirileri hakaret gibi algılıyor sanki… neyse buraya öyle düşünür en azından. Bu noktadan sonra yazacaklarımda, tekstil fabrikası, Kula Belediyesi ve bu fabrikada işe başlayan vatandaşların mağdur olmamaları adına önlem alınıp alınmadığını sorgulayacağım. İnşallah düşündüğüm gibi değildir de, kimse mağdur olmaz.

 

Üstüne basa basa, tekrar tekrar söylüyorum, fabrikanın Kula’ya kazandırılmasına bir köşe yazarı ve gazeteci olarak en çok ben sevindim. 1000 kişinin istihdam edilmesi, Kula adına yükseliş tablosu sergileyen bir çalışma neredeyse.

Peki bu fabrikanın tamamlanasıya kadar eğitim süreci aşaması için tahsis edilen otoparkın alt katında kimsenin mağdur olmaması için önlem alındı mı ?

Bu soruyu sormamdaki amaç nedir diye soracak olursanız, otoparkın yer altına kadar inmesi dolayısıyla, mevsim koşullarında her yağmur yağdığında o otoparkın su bastığını, itfaiyeler ve vidanjörler ile otopark göl olmasın diye suların çekildiğini biliyoruz.

Hava şartları bu sonuçta, ne zaman yağmur yağıp ne zaman su basacağını bilemeyiz. Takdiri ilahidir.

Benim öğrenmek istediğim ve tek merak ettiğim bir nokta var sadece. Bu durum göz önüne alınarak her hangi bir önlem alındı mı ?

EĞER ALINMADIYSA….

Diyelim ki bir hafta sonraya hava şartları değişti, hiç beklemediğimiz bir anda güldür güldür yağmur yağmaya başladı… ne olacak…?

Ne mi olacak…. Eee otoparkı su basacak tabii ki…

Sonra ne olacak…

Fabrikaya ait makinalar, malzemeler, onca emek, onca uğraşlar boşa mı gidecek…

Allah korusun… Astarı yüzünden pahalı olur dediğimiz nokta da tamda bu işte… gerekli önlemler alındı mı ?

Yetkililerden gerekli açıklama yapılmadı ama, ben yine de gerekli açıklama beklediğimiz ibelirtmek istiyorum..

Saygılarımla…