Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 81. yıldönümü nedeniyle Kula’da resmi anma töreni yapıldı. Resmi anma töreninin dışında Cumhuriyet Halk Partisi Kula İlçe Örgütü, Başkan Osman Kasırga ve yöneticileri, üyeleri ile birlikte alternatif bir tören daha düzenledi. Törende Atatürk Anıtı’na çelenk sunarak saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Çelenk sunmanın ardından konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Kula İlçe Başkanı Osman Kasırga, Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 81. Yılında tarifi imkansız, ölçülmez bir özlem, saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Ne yazık ki her geçen yıl 10 Kasımlarda O‘nu anarken yokluğunu daha çok hissediyoruz. Yüce Atatürk bir konuşmasında: “İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, etten kemikten yapılmış fani Mustafa Kemal ; diğeri ise milletimizin daima içinde yaşattığı Mustafa Kemal ! İşte ben O’nu temsil ediyorum. Eğer benim ilke ve inkılaplarım ile düşünce ve fikirlerimi içinizde yaşatır onların savunucusu ve koruyucusu olursanız Mustafa Kemaller ölmez.” Demiştir. Bize yakışan görevde budur. 10 Kasım bir yas tutulacak gün değildir. 10 Kasım Atatürk’ü tüm yönleri ile tanımak düz yazı , şiir ve özlü sözlerle O’nu bir kez daha hatırlamaktır. İlke ve inkılaplarını benimseyip gösterdiği yolda hiç durmadan yürümektir. İşte o zaman Atatürk’ü yaşatmış oluruz. Atatürk’ün dehalığına şu olay örnek olarak gösterilir. Türk orduları 1922 yılında Kurtuluş Savaşını kazanmış Yunanistan ‘ ı yenilgiye uğratmış yurt topraklarından atmıştır. İngiliz Parlamentosu heyecanlı bir toplantı yaparak meclis üyeleri sormuştur. Nerede başvekil Lord Corc. Bize ne söyledi. Ne söz verdi. Netice ne oldu? Bunun üzerine Lord Corc yavaş yavaş kürsüye gelir: Arkadaşlar asırlar pek nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük daha iyi asrımızda Türk Milleti yetiştirdi. Mustafa Kemal ‘in dehası karşısında elden ne gelir.” der ve kürsüden inip başvekillikten istifa eder. Bu haftanın amacı sadece bir ölüm yıl dönümü olarak Atatürk’ü anmak değil, böyle bir lidere sahip olmanın gururu ile onun fikir ve düşünlerini anlamak ve yaşatmaktır. Konuşmamın sonunda şu söylediklerini de hatırlatmak isterim. ‘’ Ben manevi miras olarak size hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim, fen ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyen kişiler bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin ve fennin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar. Kurtuluş savaşımızın kahraman komutanı; Cumhuriyetimizin çağdaş ve sosyal devlet adamı; yenilikçi ve devrimci ulu önderimiz Atatürk’ü ölümünün 81.yılında sevgi, saygı, özlem ve minnetle anıyoruz. Ruhun şad olsun yüce Atam!” ifadelerine yer verdi.
YORUMLAR