İstiklal Marşı’nın kabulünün 98’inci yılı kutlandı

Kula’da İstiklal Marşı’nın kabulünün 98’inci yıl dönümü, düzenlenen programla kutlandı.


İstiklal Marşı’nın kabulünün 98’inci yılı kutlandı

Kula’da İstiklal Marşı’nın kabulünün 98’inci yıl dönümü, düzenlenen programla kutlandı.  

Bekir Sacide Filiz Keleşoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanı Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen program büyük beğeni topladı. Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Bekir Sacide Filiz Keleşoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul müdürü Ramazan Sümen Yaptı.

 

İstiklal Marşı’nın, hayatını bu millete adayan Mehmet Akif’in Türk Milletine ebedi bir duası olduğunu ifade eden Sümen; “  İstiklal Marşı; direnen, mücadele eden, topyekûn bir ordu olarak karşı koyan bir milletin kükreyen sesidir. Söylendiğinde insanın iliklerine kadar işleyen, bütün benliğimizi saran bu marşın yazılabilmesi için ancak;  Hürriyete âşık ve sıkıntı çeken bir millet,  Tüm yurt çapında yapılan bir araştırma, Mehmet Akif Ersoy gibi imanı güçlü, Dilinin inceliklerini çok iyi bilen, Kalbi vatan, istiklal ve hürriyet için çarpan, Yüreği halk içinde olan bir şair gerekiyordu. İstiklal marşımızın yazıldığı dönemleri bir hatırlayalım. Osmanlı İmparatorluğu müttefikleriyle birlikte I. Dünya Savaşı'nı kaybetmiş ve Sevr anlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştı. İtilaf devletleri, işgalci devletler sıradan bahanelerle sırtlan sürüsü gibi üstümüze geliyor, ülkemize saldırıyor, vatanımızı işgal ediyorlardı. Hatta Anadolu topraklarını paylaşmak için de kendi aralarında da çetin bir diplomatik mücadele veriyorlardı.  Ancak zorla kabul ettirilmeye çalışılan bu vahim işgal ve paylaşma durumunu, Anadolu halkına kabul ettirmeleri mümkün değildi. Bu milletin öyle bir karakteri var ki açlığa dayanır, yoksulluğa ve çileye sabreder fakat iş vatanına, hürriyetine ve namusuna geldiğinde başını diker ve Atatürk'ün veciz olarak söylediği gibi “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek kurtuluş meşalesini yakar hak savaşını başlatır. İşte böyle bir ortamda Mustafa Kemal Atatürk ve Anadolu'nun vatanperver evlatları Ankara'da bir araya gelip bağımsızlık için yeni bir Meclis kurarak milli mücadeleyi başlattılar. Vatanın kurtuluşunda savaş kahramanlarına Meclis Kurma payesi düşerken; gönüllerin adamı, söz sanatkârı Mehmet Akif Ersoy'a da millet için milleti hücuma kaldıracak milli marşı yazmak düştü. Millî Mücadele’nin bütün heybetini gözler önüne seren, her dizesinde çok derin hakikatleri yüzümüze çarpan, aziz milletimizin ruhunu temsil ve tefsir eden İstiklal Marşımızın kabulü, Cumhuriyetin ilanından öncedir. Bu eşsiz destan, bir dönüm noktasında ordumuza ve milletimize - halkımıza manevi güç vermiş, savaşın en acı, en çetin yaşandığı zamanlarında herkese ümit aşılayarak damarlardaki kanın akışını hızlandırmış, zafere olan inancın hep taze kalmasını sağlamıştır. Nitekim bu inanç sayesindedir ki Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmış, asırlar öncesine dayanan ve temeli Türk kültürü olan, yeni ve dinamik bir devlet… Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşa edilmiştir.  İstiklal Marşımız, nasıl ilk okunduğunda mecliste milletin milletvekillerini coşku ile ayağa kaldırdıysa, millete de aynı coşkuyu yaşatmıştır. Akif’in gönlünden, irfanından, izanından, dilinden süzülen dizeler Türk milletinin ahvalini dile getirmiş, milletin yüreğine yürek katıp İstiklal savaşını ateşlemiştir. Bir süre sonra da vatanın evlatları, sırtlan sürüsü gibi ülkemize saldıran Dünyanın o dönemdeki dev ülkelerini Anadolu topraklarından sıyırıp atmıştır.  İstiklal Marşı, hayatını bu millete adayan Mehmet Akif’in milletimize ebedi bir duasıdır. Akif, “Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” demişti. Allah hiçbir zaman ülkemizin semalarından şahadetleri eksik etmesin.   Bu duygu ve düşüncelerle İstiklal Marşımızın kabulünün 98. yılını kutlarken eserleri ve hayatıyla bir fazilet abidesi olan Mehmet Akif Ersoy’u,  İstiklal Marşı’nı kanunlaştıran Gazi Meclisimizi bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyorum. Biz millet olarak onlardan razıyız, Allah da onlardan razı osun inşallah.” İfadelerini kullandı.

 

Sümen’in konuşmasının ardından törende öğrencilerin okuduğu şiirler ve öğrenciler tarafından hazırlanan İstiklal Marşı Oratoryosu ayakta alkışlandı. Daha sonra ilçede yapılan Mehmet Akif Ersoy’u Anma ve İstiklal Marşının kabulü ile ilgili yarışmada dereye giren öğrenciler ödüllendirildi.

İstiklal Savaşı’nın asla unutulmaması gerektiğini belirten Kula Kaymakamı Kemal Duru, "Mehmet Akif Ersoy aralıksız 17 yıl süren bir mücadelenin ardından öyle bir şiir yazdı ki savaşlarda, yorgun düşmüş bir milleti ürpertti, titretti ve hatta yeniden ayağa kaldırdı. Bu şiir, tarih boyunca yaşanan acıları yansıttı, hem geçmişi geleceğe, bağladı hem de umut kaynağı oldu." dedi.