Av.Hüsnü Arslan yazdı...
Can Dündar ve Erdem GÜL Hakkında Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Suriye'ye insani yardım görüntüsünde silah gönderdiğini öne süren haberler ve bu haberlerin yapılış şekli itibariyle Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama', ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen yada tamamen engellemeye teşebbüs etmek' ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etmek suçlamalarıyla yargılanmaları amacıyla dava açıldı.
1-Soruşturmayı yapan Türkiye Cumhuriyeti Savcıları,
2-Tutuklama Kararı veren Türkiye Cumhuriyeti Sulh Ceza Hakimleri
3-Tutuklamaya İtirazı red eden Türkiye Cumhuriyeti Asliye Ceza Hakimleri
4-İddianameyi Hazırlayan Türkiye Cumhuriyeti Savcıları
5-İddianameyi ciddi bulup kabul eden Türkiye Cumhuriyeti Ağır Ceza Hakimleri
6-Ağır Ceza Mahkemesinin Tutuklama kararına itirazı red eden yine Türkiye Cumhuriyeti Ağır Ceza Hakimleri
Bu safhaya kadar Türkiye de hakimler yok.
Bizim bildiğimiz fazlası da olabilir tam ALTI safhadan geçen mahkeme ve hakimlerin takdiri,kanaati ile verilen tutuklama kararlarından sonra
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar ile Can Dündar ve Erdem Gül ün tahliyesi sağlandı. Olay BİTTİ.
Türkiyede hakimler var. (Cumhuriyet Gazetesi Manşeti-26 Şubat 2016) karar olumsuz olsaydı başlık da belliydi Tayyibin adamları tahliye talebini reddeti.
Tabi Anayasa Mahkemesinden 2015 Ocak ayı itibariyle Türkiyede 22 Bin tutuklu olduğunu aynı hassasiyeti ve hızı onlar içinde beklediğimizi belirtmeden geçmek olmaz.
İnsan önce kendisine sadakatli olmalı, sonrasında bulunduğu topluma sadakat göstermelidir. Göçeceğimiz yer yok, gideceğimiz yer yok, vazgeçeceğimiz, gözden çıkaralım diyeceğimiz bir toprağımız da yok.
Ben haberciyim basın mensubuyum diyerek devleti satamazsın,
Ülke menfaatini hiçe sayamazsın.
Senin hiçe saydığın ne yapalım ben gazeteciyim haber yapıyorum diyerek içinde yaşadığın devleti diğer devletler karşısında zor durumda bırakamazsın.
Gazeteci olman basın mensubu olman uğrunda çoluğunu çocuğunu Annesini babasını hayallerini sevdalarını bırakıp giden vatan evlatlarının şehitlerimizin kemiklerini sızlatma hakkını vermez.
Gazetecilik hainlik demek değildir.
Basın önce kendi ahlaki değerlerini kendi sınırlarını kendileri belirler salt basın özgürlüğü adına vatana ihaneti görmezden gelip özgür basın susturulamaz diyemezsin. Her yerde her meslekte olduğu gibi basında da çürük yumurtalar vardır ve var olmaya devam edecektir. Bu yumurtalar kırılmaya mahkumdur. Kokuşmuş yumurtaları ayıklamak basının kendi görevidir. Basın bu yumurtalar ayıklandıktan sonra daha özgür olacaktır. Yoksa tüm hainler basın mensubu olur. Yarın bütün teröristlere basın mensubu kartı çıkarırlarsa buna şaşırmazsınız.
Haklar dengesi ve korunan hukuki yararın önemi dikkate alındığında, Devletin güvenliği veya iç veya dış yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerin açıklanması suç sayılır. Bu meselenin, belgeyi açıklayanın "basın mensubu" olup olmadığı ile bir ilgisi yoktur.
Basın özgürdür
Basın susturulamaz ama…
Vatan kutsaldır devlete ihanetin gerekçesi de yaptırılamaz
İ