Davranışlarımız, konuşmalarımız ve düşüncelerimize baktığımızda, aslında bu sorunun açıkça cevabını bulabiliriz. Bizler her şeyi en doğru şekilde yaptığımıza inanırız ve her şeye o gözle bakarız.
Belki bu konunun ‘‘engellilerle’’ ne alakası olduğunu sorabilirsiniz? Aslında, eğer ‘‘engellilerin’’ sorunlarından bahsediyorsak, belki de en çok konuşulması gereken konu budur.
Karşımızdaki engelli vatandaşla direkt olarak, ortak bir konuda muhatap olmak zorunda kalmadıkça, ona her zaman acıyarak bakarız. Bu bizim insan olduğumuzu gösterir.
Ancak aynı şahısla ortak bir konuda muhatap olmak zorunda kaldığımızda, ona sanki bir ucube gözüyle bakıp, olabildiğince aşağılayarak muhatap alırız. Bu da bizim insan olduğumuzu gösterir.
Peki hangisini baz alarak davranmak doğrudur sizce?
Kime sorduysam ve kiminle konuştuysam, aynı cümleyi telaffuz ettiler.
‘‘Kabullenmeliyiz ve eşit davranmalıyız’’
Peki, herkesin çözümünü bildiği bu sorunları, neden hala çözemiyoruz? Bu kadar mı? Aciziz bizler ve bu kadar mı düşüncesiziz.
Hayat yaşadığın kadar güzeldir ve yaşatmak yerine yasaklarla ve engeller dolu bir hayat için kullanılan güzel kelimesinin hiçbir anlamı yoktur.
Engelli diye tabir ettiğimiz insanın, bu olayı kabullenmesi ve kendisini öyle bir hayatın içine hapsetmesi, zaten oldukça zor bir başarıdır. Engelli kişi, çevresindeki söylenen sözlere takılmaya başladığında ise onun için hayat, yaşanılması ızdırap dolu çile haline gelmektedir. Bir yerde, bir anda ağzımızdan çıkmış olan bir kelimenin, o kişinin yıllarca hafızasından çıkmayacağını bilmeliyiz.
Yani sözün özü; Her aklımıza geleni laf diye konuşmadan önce, Düşünmeliyiz.
Hayatını engelli olarak geçirenler ve aileler, eğer söyleyemediğiniz bir konu varsa, hayatınızı anlatmak isterseniz bana ulaşın. Sizlerin düşüncelerini, söylediklerini, sorunlarını, kısacası hayatınızı burada yazalım…
Hakan AYAZ
İLETİŞİM: TEL: 0554 227 67 00