KALDIRIMLAR


Konu başlığımızdan da anlaşılacağı gibi, aslında bu hafta kaldırımlarımızdaki düşüncesizlikleri yazmaya çalışacaktım. Ama biraz yazdıktan sonra, şöyle durup düşünme ihtiyacı hissedince, ortada sorunlarından bahsedecek kadar bile kaldırımların olmadığını fark ettim.

Çok şey istediğimizin ve çok şey hayal ettiğimizin de farkındayım.

Belki de olmasını istediğimiz şeyler, ülkemizin en büyük şehirlerinde bile yok biliyorum.

Bunları niye istiyorum onu da bilmiyorum ama neylersiniz işte gönül bu. İnsan hayal dünyasına sınır koyamıyor işte. Umut deryası kurumadıkça, hüzünler sevinçleri boğmadıkça, bu isteklerimin hep olmasının hayalini kuracağım işte.

Ülkemizin en büyük şehirlerinde dahi bu sorunlar var diyerek, bizler bu sorunlarımıza çözümler aramayacak mıyız?

Bu düzen böyle gelmiş, böyle gidecek?

Yanlışlarımızı düzeltemeyecek kadar aciz miyiz bizler?

Örnek bir şehir olabiliriz.

İnsani davranışlarımızla, yaptığımız yapılarımızla, yarına dair umutlarımızla biz, başkalarından farklı olduğumuzu gösterip, önce Ülkemize ve hatta tüm dünyaya dahi örnek olabiliriz. Biliyorum.

Ama önce tüm bunları yapabilmemiz için;

Öncelikle kaldırım diye yapmış olduğumuz yapıların ortasında elektrik direği olduğunu görmezden gelmekten,

Bir başına rampa yapıp ta diğer başındaki rampayı unutmaktan,

Bu kaldırım rampalarının bittiği yerdeki yağmur suyunun akması için yapılan su arklarının üzerini kapatmayı unutmaktan,

Kaldırımların genişliğinin ve yüksekliğinin yeterli olup olmamasına dikkat etmeden, Hatta bu kaldırımları yapan mühendise ve yaptıran kurum sorumlusuna yaptıkları şeyi denettirmeden,

Güya kaldırım yapmaktan vazgeçmeliyiz.

Aracımızla giderken, önümüzden bir engelli aracı gidiyorsa arkasında bilinçsizce kornaya basıp ta aklımızca şaka yapmaktan vazgeçmeliyiz.

Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki; dünya üzerinde nefes alan herkes eşittir ve eşit haklara sahiptir. Hiçbir engelli insan kendisini sizlerden farklı ya da eksik görmez ve kendisine öyle davranılmasını ister. Engelli bir insanın ailesini ele alarak konuşacak olursak, evladım engelli diyerek içindeki umutları ve hayalleri asla yok olmaz, sadece biraz buruk ve biraz da umutsuz bir hayal olur.

Şimdi soruyorum, hangimizin ihtiyacı yok ve hangimiz bir şeylerin eksikliğini çekmiyoruz hayatta? Aranızda ben hiçbir şeyin eksikliğini yaşamadım diyen var mı? ya da hayatınızda hiç keşke dediğiniz an olmadı mı?

Mutlaka olmuştur.

İşte engelli diye tabir ettiğimiz bu insanların ve ailelerin keşkeleri bizimkinden biraz daha fazladır. Hepsi bu.

Hayatını engelli olarak geçirenler ve aileler, eğer söyleyemediğiniz bir konu varsa, hayatınızı anlatmak isterseniz bana ulaşın. Sizlerin düşüncelerini, söylediklerini, sorunlarını, kısacası hayatınızı burada yazalım…

                                                                         Hakan AYAZ

                                                                         İLETİŞİM: TEL: 0554 227 67 00

  Msn:[email protected]